MİRASÇILAR ARASINDA EŞİTLİK OLMAKSIZIN MALLARIN PAYLAŞTIRILMASI MÜMKÜN MÜDÜR?

Toplumumuzda miras hukukundan kaynaklanan bir çok doğru bilinen yanlış mevcuttur. Bu durumlardan en yaygın olanı ise miras bırakanın vefatından önce mallarının bir kısmını tapuda bir mirasçısına satmış gibi göstererek bağışlaması örnek olarak gösterilebilir. Ancak, bu gibi durumlarda miras bırakanın vefatından sonra yapılan işlemin bağışlama olduğu ancak bu işlemin tapuda satış olarak gösterilmesi nedeni ile işlem iptal edilebilmektedir. Bu gibi durumlara sebebiyet vermemek adına miras bırakan farklı gerekçeler ile örneğin mirasçılarından biri ile diğerine göre daha iyi ilişkiler içerisinde olması, mirasçılarından birinin diğerine göre daha çok ihtiyaç sahibi olması vb. gibi durumlarda yada hiç bir gerekçesi olmaksızın miras mallarından yasal miras payından daha çoğunu bir mirasçısına bırakmak istemesi mümkündür ve bu durum hukuken geçerli olarak yapılabilmektedir.

Miras bırakan yapacağı resmi, el yazılı yada sözlü vasiyetname ile, mirasçıların saklı paylarını ihlal etmeksizin bir mirasçının yasal miras payından daha fazlasını ona bırakabilmektedir. Konunun daha iyi anlaşılması açısından örnek vermek gerekirse miras bırakan Ahmet'in Ali ve Mehmet isminde iki çocuğu bulunsun ve Ahmet boşanmış olsun. Ahmet'in mevcut üç adet taşınmazı olsun. Ahmet vefat ettiği taktirde eğer herhangi bir ölüme bağlı tasarruf bu kapsamda vasiyetname, miras sözleşmesi yapmadığı taktirde, Mehmet ve Ali aralarında anlaşamazlarsa ortaklığın giderilmesi davasını açmak zorunda kalacaklar ve uzun yıllar boyunca dava süreçleri ile hem vakit hem de maddi kayıp yaşayacaklardır. Ancak, Ahmet vefat etmeden önce usulüne uygun olarak düzenleyeceği Vasiyetname ile; mirasçıların saklı paylarını ihlal etmemek kaydı ile dilerse taşınmazların birini Mehmet'e diğer kalan iki taşınmazını da Ali'ye bırakabilecektir. Örneğimizi değiştirecek olursak Ahmet'in iki adet taşınmazı kaldığı durumda Ahmet vefatı sonrasında çocuklarının mirasından kaynaklı olarak davalar ile arasının bozulmasını istememesi halinde A taşınmazını Mehmet'e B taşınmazını da Ali'ye bırakabilecektir. İlk örneğimizde Ahmet bir mirasçısına saklı payları ihlal etmemek koşulu ile diğerine göre daha fazla mal bırakmış; ikince örneğimizde de çocukları arasında husumet doğmaması ve çocukların dava süreçleri ile vakit ve maddi kayba uğramaması adına mallarını çocukları arasında eşit olarak paylaştırmıştır. Her iki örneğimizde hukuken geçerli olup, miras bırakanın vefatı sonrasında iptal davasına konu olmamaktadır.

Bursa ilinde bulunan avukatlık ofisimiz Miras Davalarında uzmanlaşmış kadrosu ile hizmet vermektedir. Usulüne uygun Vasiyetname düzenlenmesi adına tarafımız bu konuda muhakkak uzman avukatlar ile sürecin yürütülmesini tavsiye etmektedir.